Chicago Nedir? Nerededir?
Chicago (Türkçe yazımı ile Şikago), Amerika Birleşik Devletleri‘nin Illinois eyaletinde bulunan, Amerika’nın en kalabalık 3. şehridir.
Şehrin farklı takma adları vardır. Bunlardan en bilineni: “The Windy City” (Rüzgarlı Şehir)dir. Coğrafi konumu nedeniyle, sürekli rüzgarlı olan Chicago’nun, politik olarak da rüzgarlı bir şehir olduğu biliniyor!
Bilinen diğer takma adları:
Second City : New York‘un birinci olduğu varsayılır ise ,
City in a Garden – Latince: Urbs in Horto : O kadar güzel parkları var ki; gerçekten bir bahçe içerisinde gibi,
City by the Lake : Michigan Gölü’nün kıyısı boyunca uzanıyor olması nedeniyle.
Chicago demek bir bakıma Michigan Gölü demek gerçekten de, fakat göl demişken; bizim alışık olduğumuz bir göl tasavvur ediyorsanız yanılıyorsunuz. Şöyle ki; Türkiye’nin en büyük gölü Van Gölü’nden tam 15 kat daha büyük bir gölden bahsediyoruz!
Beş kelime ile Chicago nedir derseniz: gökdelenler, doğa, basketbol, blues, mafya (yer altı işleri), yemek.
Chicago’ya Nasıl Gidilir?
İstanbul’dan THY ile direkt uçuşlar yaklaşık 12 saat sürüyor. Diğer Amerika şehirlerinde olduğu gibi, burada da arabasız gezmek imkansız değil ama biraz zor.
Yine de şehir içinde metro yaygın, zaten merkeze araba yerine metro ile ulaşmanızı tavsiye ederim. Çünkü hep trafik oluyor. Ancak biraz daha dışarı çıkacaksanız, örneğin alışveriş merkezlerine, ulaşım biraz zorlaşabilir.
Toplu taşıma için, günlük veya 3-7-30 günlük pass’lar satın alıp, daha ekonomik ve kolay seyahat edebilirsiniz. Güncel fiyatlar ve bilgi için sitelerini ziyaret edebilirsiniz.
Amerika’da araç kiralama süreçleri Türkiye’ye nazaran çok daha zahmetsiz. Sadece lokal firmalar yerine, Enterprise, Budget gibi uluslararası firmaları tercih etmenizi öneririm.
Chicago’da Nerede Kalınır?
Eğer araba kiralayacaksanız ve başka yerlere de gidecekseniz, bizim yaptığımız gibi, Chicago dışında otel tutabilirsiniz. Prospect Heights, Gurnee, Harwood Heights gibi hemen hemen 30-45 dakika uzaklıktaki yerler tercih edilebilir. Arabanız yok ise ve toplu taşıma kullanacaksanız, Chicago merkeze ulaşımı olan oteller daha mantıklı olacaktır.
Chicago’da Neler Var?
- Michigan Gölü’ne akan, Chicago Nehri, şehrin merkezini ikiye böler.
- Kuzey tarafta kalan, Magnificent Mile olarak adlandırılan bölge, Chicago’nun en uzun caddesi olan Michigan Ave‘in bir bölümüdür ve şehrin en hareketli bölgesidir. Restoranlar, oteller ve mağazaların yanı sıra, 1871’de meydana gelen Büyük Şikago Yangını’ndan geri kalan tek yapı olan, zamanında Michigan Gölü’nden su çekmek için kullanılan Water Tower bu gölgededir.
- Ayrıca dış cephesindeki çapraz kuşaklarla dikkat çeken John Hancock Tower da buradadır. 360 Chicago denilen gözlem katında, Chicago’yu panoromik izleyebilir, ya da 95. kattaki The Signature Room at the 95th adlı restoranda, eşsiz manzara eşliğinde bir akşam yemeği yiyebilirsiniz. Rezervasyon ve bilgi için sitelerini ziyaret edebilirsiniz.
- Bir zamanlar dünyanın ilk gökdelenine ev sahipliği yapan Chicago, günümüzde de, binden fazla kuleye sahiptir. Bunların çoğusu, diğer Amerika şehirlerinde olduğu gibi, downtown denilen şehrin merkezindedir.
- En ikoniklerinden biri, Magnificent Mile’ın nehir ucunda uzanan, Tribune Tower‘dır. Neo-Gothic mimarisi ile, diğerlerinden hemen ayrılan bu kulede, birçok farklı oyma sanat eserinin yanı sıra, Robin Hood motifleri de yer almaktadır.
- Karşı çaprazda, nehir kıyısında, tepesinde saatli kule olan yapı: The Wrigley Building‘dir. Dış cephesi terra cotta ile kaplı olan bina, bölgenin en eski yapılarından biridir.
- Yine yakınlarda, şehrin siluetinde göze çarpan Trump Towers bulunmaktadır. 2001’de Trump, bu kuleyi dünyanın en uzun kulesi olarak inşa etmek istediğini açıklamıştı. Ancak 11 Eylül saldırıları sonrası, mimari değişikliklere gidildi ve kule yeteri kadar uzun yapılamadı.
- Bir diğer önemli yapı, 110 katlı Willis Tower ( eski adıyla Sears Tower), 1998 yılına kadar dünyanın en uzun gökdeleni idi. 103. katında, Skydeck Chicago adıyla cam seyir terasları bulunuyor ve 4 eyaleti panoramik olarak izleyebiliyorsunuz! Detaylı bilgi ve biletler için şurayı ziyaret edebilirsiniz.
- Dünyanın en önemli gökdelen mühendislerinden olan Fazlurrahman Han’ın 2 önemli eserinden biri de Willis Tower’dır. Diğeri de yine şehir merkezindeki John Hancock Tower‘dır.
- Chicago’daki diğer önemli gökdelenler listesi için şurayı ziyaret edebilirsiniz. Özellikle ilgisi olanlar için çok güzel örnekleri olan bir şehir!
- Gördüğüm en güzel Apple Store, Michigan Avenue’nun, Chicago Nehri kıyısında yer alıyor. Tamamen cam duvarları sayesinde, nehir manzarası eşliğinde mağazada gezebiliyor, hatta, bir sinema salonu gibi yerleştirilmiş, basamaklarda oturup kahvenizi içebiliyorsunuz.
- Nehrin diğer yakasına, karşıya geçip, boylu boyunca yürürseniz; Apple Store’u ve şehrin ikonik diğer gökdelenlerini görebilirsiniz. Ayrıca dışarıdaki banklarda oturabilir, cafe’lerde içeceğinizi yudumlarken dinlenebilirsiniz.
- Ayrıca, buradan kiralanan kayıklar ile; nehir üzerinde kendi gezintinizi yapabilirsiniz. Sezonsal programı takip etmek ve fiyatlar için sitelerine göz atabilirsiniz.
- Chicago Nehri üzerinde, İstanbul’daki Boğaz Turları gibi, gezinti turları düzenleyen başka firmalar da var. Bunlardan birkaçına ait bilgi için tıklayabilirsiniz: Wendalla Tours, Shoreline Sightseeing, Mercury Cruises.
- Dünya’da 5 şehirde bulunan, Museum of Ice Cream‘in biri de, Michigan Avenue – Chicago’da. Şeker havuzuna girebileceğiniz, çeşitli dondurmalar tadacağınız, değişik temalar içerisinde gezeceğiniz bu müzeye ait bilgi ve biletler için sitelerini ziyaret edebilirsiniz.
- Buradan doğuya, göl kıyısına doğru, 10 dakika yürüme mesafede, Navy Pier denilen iskele alanını bulunuyor. Üzerinde, bir dönme dolap ve parkın yanı sıra, restoranlar ve alışveriş yerleri de yer alıyor.
- 60 metre uzunluğundaki Centennial Wheel ile, hem gündüz, hem de akşamları ışıklar altında, Michigan Gölü‘nü ve şehri tepeden izlemek ayrı keyifli oluyor. Önden bilet almak ve bilgi edinmek isterseniz sitelerini ziyaret edebilirsiniz.
- Merkezin, güney nehir kıyısına doğru yer alan, Chicago Theatre, 100 yıl önce yapılmış ve hala faal olan bir gösteri merkezi. Fransız Barok iç mimarisi kadar, ikonik, ışıklı tabelasıyla dışı da çok güzel. Güncel gösteriler için web sitelerine bakabilirsiniz.
- Michigan Avenue’nun güney ucuna doğru, Symphony Center binası yer alıyor. Burada, 63 Grammy Ödülü sahibi, Chicago Senfoni Orkestrası‘nın verdiği konserlerden birine gidebilirsiniz. Biletler ve bilgi için şurayı ziyaret edebilirsiniz.
- Nehrin güney kısmında, Grant Park adında kocaman bir şehir parkı bulunuyor.
- Buranın bir bölümü, Millennium Park adıyla biliyor ve içerisinde 4 ikonik yer bulunuyor: Jay Pritzker Pavilion adındaki sahne, Cloud Gate ya da The Bean adındaki heykel, Crown Fountain adındaki cam bloklar üzerinde, su püskürten insan yüzlerinden oluşan sanatsal çeşme ve Lurie Garden adındaki çiçekler, ağaçlar ile bezenmiş park.
- Grant Park’ın biraz daha kuzeyinden başlayıp, Michigan Gölü kıyısında uzanan bir yürüyüş parkuru bulunuyor: Chicago Lakefront Trail. Toplam neredeyse 30 km uzunluğundaki bu parkur, en kuzeyden güneye doğru sırasıyla: Lincoln Park, Grant Park, Burnham Park ve Jackson Park’dan geçiyor. Bisikletle veya yürüyerek, kıyı boyunca muhteşem doğa ve şehir manzaralarının tadını çıkarmak çok keyifli!
- Amerika kıtasının ilk gezegen evi olan Adler Planetaryumu ve Astronomi Müzesi de, bu yürüyüş yolu üzerinde kalıyor. Kubbe şeklindeki dev ekranına, gökyüzünün simüle edilerek yansıtıldığı gezegen evinin içinde bir de hediyelik eşya bölümü ile cafe’si bulunuyor. Detaylı bilgi için şuraya bakabilirsiniz.
- Chicago deyince akla gelen ilk şeylerden biri şüphesi Chicago Bulls. NBA’in yıldızlarından olan takım, adını Amerika’nın en büyük havayollarından olan, Chicago merkezli, United Airlines’tan alan, United Center basketbol salonunda maçlarını oynuyor.
- United Center, şehrin merkezine biraz uzak kalıyor. Arabanız yoksa, merkezden metro veya otobüsler ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Sezonda gittiyseniz, bir maç izlemenizi tavsiye ederim. Programı şuradan takip edebilirsiniz.
- Girişinde, his majesty ya da Air Jordan lakabıyla bildiğimiz Michael Jordan’ın efsanevi smaç hareketinin heykeli bulunuyor.
- Yine içeride, hediyelik dükkanı var.
- United Center, aynı zamanda, NHL’de yer alan hokey takımı Blackhawks‘ın maçlarına da ev sahipliği yapıyor.
- Chicago, Amerika’da, siyahilerin en yoğun olarak bulunduğu 2. şehir. Obama da, bir dönem, Chicago’dan senatörlük yapmıştı.
- Siyahiler demişken, Chicago aynı zamanda Blues cenneti de! Urban Blues denilen tarzın doğduğu şehir olmasının yanı sıra, Chicago Blues diye birşey de var! Genel olarak, The Great Migration denilen, 1900’un başlarında altı milyon siyahinin Afrika’dan Amerika’ya göç etmesiyle başlayan bu tarz, birçok farklı sanatçıyı doğurmuş, kimisine ilham vermiş ve günümüze kadar gelmiş.
- Her yıl Haziran ayında, Millenium Park’ta, Chicago Blues Festivali düzenleniyor.
- Ünlü Blues mekanlarından bazıları: Blue Chicago, Buddy Guy’s Legends, House of Blues.
- Chicago’nun kimine göre kötü sayılacak bir ünü de, mafyaları ve yeraltı işleri.
- Tarihin en ünlü mafya liderlerinden olan, İtalyan asıllı, Alphonse Capone veya kısaca Al Capone, Michagan Gölü ile beraber Chicago Bölgesi’nde içki kaçakçılığı yaparak güçlenmiştir. The Chicago Outfit olarak bilinen suç örgütünü de burada yapılandırmıştır.
- O dönemde kaldığı ev hala duruyor. Konumu şurada ve Chicago merkeze araba ile 15 dakika uzaklıkta.
- 1932 ve 1983 yapımı Scarface adlı filmler de, Al Capone’nin hayatından esinlenerek yapılmıştır.
- Chicago’da ne yenir? sorusunun cevabına gelecek olursak; Chicago, çok kültürlü yapısı nedeniyle her çeşit yemek seçeneği bulabileceğiniz bir şehir.
- 2022 yılı itibariyle, Chicago’da tam 23 tane Michelin yıldızı‘na sahip restoran var. Tam liste için şuraya bakabilirsiniz.
- Fast food yemek tarzının da başlangıç noktası diyebiliriz. Mc Donalds ilk şubesini Chicago’da açmıştır.
- Şehrin kendisine ait bir pizza türü var: deep dish pizza! Daha çok tart gibi, kenarları kalıba kıvrılmış hamurun ortasına, sos ve dolgu malzemeleri dökülüyor.
- Pizzanın hikayesi ise şöyle: 1800’lerin sonunda, Napoliten göçmenler, daha iyi yaşam koşulları umuduyla Amerika’ya göç ederler. 1943’te, bu göçmenlerin torunlarından olan, Ike Sewell ve Ric Ricardo, Chicago’da Pizzaria Uno‘yu açarlar. Ve ilk kez, alışıldıktan daha derin bir tabakta, yeni bir pizza çeşidini servis etmeye başladılar. Zamanla bu pizzanın ünü tüm dünyaya yayıldı ve sadece göçmenlerin pizzası olmaktan çıktı.
- Chicago’da nerede alışveriş yapılır? konusuna gelecek olursak, Amerika’nın geneline yayılmış Premium Outlets, merkeze araba ile yarım saat uzaklıkta yer alıyor.
- O’Hare Havalimanı’nın hemen yanında, kapalı alışveriş merkezi olan, Fashion Outlets var.
- Bir de, Chicago’nun kuzeyinde, 1 saat kadar uzaklıkta, Gurnee Mills alışveriş merkezi bulunuyor.
- Bunlar dışında, Amerika’nın genelinde yaygın olan, Ross, Ralphs, Marshall, Walmart, Target gibi mağazalar zincirlerine kesinlikle uğrayın!