New York nedir? Nerededir?
Böyle bir soru biraz komik oldu sanırım 🤭 Ama konsepte uygun gidelim. New York, Amerika Birleşik Devletleri’nin New York eyaletinde bulunan, sadece Amerika’nın değil dünyanın en kalabalık metropolitan şehridir. Dünyada “city never sleeps” yani uyumayan şehir olarak bilinir. Bizde ise “macera dolu Amerika” derler 😎 , bakınız sayfanın altındaki video.
Biz New York demeye alışkın olsak da, New York aslında eyaletin adı ve şehir ile eyalet karışmasın diye, kendisine New York City deniliyor ve NYC ile gösteriliyor. İstanbul ile arasında 7 saat zaman farkı vardır.
NYC 5 bölüme ayrılmıştır: Staten Island, Brooklyn, Manhattan, Bronx ve Queens. Bunlardan en meşhur olanı gökdelenlerin de içinde olduğu Manhattan’dır.
Avrupa’ya gidince sosyal yaşamda bizden çok farklı olduklarını gözlemlemiştim. Her konuda daha düzenli ve bilinçli idiler. Fakat Amerika’da, çok ortak özelliğimiz olduğunu gördüm, en azından İstanbul ve NYC için diyelim çünkü her yeri böyle değil. Aklıma gelenler: bitmeyen trafik ve canavarları, pahalı yaşam, kalabalık, hava kirliliği, çöpler, metro girişlerinde görevliler ve kart okumalı turnikeler, evsiz insanlar…
Fakat tüm bunlara rağmen, şöyle de bir şey var. Kredi kartı kullanırken şifre girilmiyor. Üstelik eğer bahşiş bırakmak gerekiyorsa, fiş üzerine bahşiş miktarını yazıp veriyorlar. Bu kadar. Sonra o miktarı o kişi, şifre olmadığı için direkt çekebiliyor. Bir Türk olarak hemen sordum, ya fazla çekerlerse diye. Onun zararına olurmuş. Amerika’da bu tarz işlemleri oturtmuşlar ve cezalar o kadar kuvvetli ki, kimse bunu düşünmüyor bile. Ülkenin istihbaratı güçlü tabi. Hani gazetelerde gördüğümüz, başına saksı düştüğü için dava açıp zengin olan tipler var ya onlar da gerçekmiş. Bu yüzden insanlar ne kadar rahat olsalar da sorumluluklarını biliyor, başkalarını rahatsız etmemeye dikkat ediyor.
New York’a nasıl gidilir?
Türk Hava Yolları, New York John F. Kennedy Havalimanı’na sabah, öğle, akşam olmak üzere günde 3 sefer düzenliyor. Yolculuk 10-11 saat sürüyor. Biz akşam uçağına bindik. Vardığımızda da akşam idi. Çift uyku uyumuş gibi olduk ama çok zorlanmadım. Yine de ilk gün alışmak biraz zor olabilir.
Buradan sonra şehir içi ulaşımı metro ile sağlayabilirsiniz. NYC metro hattı oldukça gelişmiş ve şehri bir örümcek ağı gibi sarıyor. NYC Subway uygulamasını telefonlarınıza indirerek, istediğiniz yere kolayca ulaşabilirsiniz. Avrupa’dan girişlerde turnike ve kontrol olmamasına alışmıştık. Buraya gelince gördük ki, düzen (ya da düzensizlik) bizimle aynı.
New York’ta nerede kalınır?
NYC’nin en meşhur ve kalabalık bölgesi Manhattan, oteller açısından da oldukça pahalı bir bölge. Böyle olunca biz, daha sakin ve uygun olan Queens’i tercih ettik. Hem metro ile 10 dakikada Manhattan’a da geçebiliyorduk.
New York’ta neler var?
Yıllarca televizyonda gördüğümüz birçok film sahnesinin, kliplerin, haberlerin geçtiği yer olan, o meşhur gökdelenli fotoğraflarına birçoğumuzun aşina olduğu bu şehir, benim için de bir ikon idi. Avrupa’nın düzenini gördükten sonra, buraya gelince kendimi bir kaosun içinde buldum. Normalde böyle büyük şehirleri sevmem, ruhsuz gelir. Fakat yine de NYC bana farklı duygular hissettirdi. Yıllardır bildiğim, izlediğim o manzaraların bizzat içine düşünce, dünyanın aslında küçük olduğunu gördüm. Öte yandan göğü delen, camlarında dünya devi markaların türlü türlü reklamlarının döndüğü kuleler ile, akla gelebilecek her çeşit markanın vitrinleri arasında yürürken, ağzını kocaman açmış bir canavarın hepimizi iştahla yuttuğunu gördüm. Diğer yandan bu şaşalı ışıltıların dışında kalmış, herkesin gittiği yoldan değil kendi yolundan, yarınına değil, sadece bugününün sonuna doğru usulce yürüyen evsiz barksız insanlar gördüm…
Duygusal izlenimimi bir kenara bırakıp, konuya dönelim. 💁
- NYC gezmesi zor olmayan bir şehir. Biz her yerde tabanvay yaptığımız için burada da denedik. Fakat bir süre sonra mecbur yorulduk. Yorulduğumuz yerlerde metro yaptık.
- Manhattan, kuzeyden güneye inen avenue yani bulvarlar ve bunları dik kesen street yani caddelerden oluşuyor. Bulvarlar da, caddeler de sayılar ile isimlendirilmiş. Broadway denilen en meşhur bulvarı ise adayı boydan boya çaprazlama kesiyor.
- Broadway’in diğer bulvarlar ile kesiştiği yerler popüler mekanlar. Örneğin Times Square, Broadway ile 7th Avenue’nün kesiştiği yerde bulunuyor. İlk gördüğümde şaşırmıştım. Büyük bir meydan bekliyordum, oysa ki bir köşebaşı imiş. 🤓 Yine de tabi görmeye değer. Yukarıda bahsettiğim dev LED reklamlı binalar ve birçok önemli şirket burada yer alıyor.
- Buradan iki bulvar sağa geçtiğinizde solunuzda Rockefeller Center binasını göreceksiniz. Ünlü bir aileye ait olan bu iş merkezinde gezebilir ya da üst katlarında manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Sitesinde ücretli farklı programlar sunuyorlar. Buradan inceleyebilir, biletlere bakabilirsiniz.
- Biraz aşağı yürüdüğünüzde şehrin ikonlarından Empire State Binası’nı göreceksiniz. Dilerseniz tepesine çıkıp NYC’nin ihtişamlı manzarasına bakabilirsiniz.
- Buradan devam ettiğinizde, 5.th Avenue’ye geleceksiniz. Burası dünya markalarının bulunduğu bir bulvar. Alışveriş için pahalı ama gezilebilir.
- Broadway ve 5th Avenue kesişiminde Flatiron Building adında ilginç bir mimari yapı var.
- Buradan yürüyerek ya da metro ile devam ettiğinizde, Little Italy denilen Küçük İtalya bölgesine ve sonra hemen devamında yer alan Chinatown denilen Çin Mahallesi’ne ulaşacaksınız. Ben İtalya’yı çok sevdiğim için biraz taraflı konuşacağım, Little Italy daha güzel. 🇮🇹 Chinatown daha büyük ve çok karışık. Arka sokaklarında yürürken gördük ki, kaldırımlarda yaya trafiği mi, durup bekleyen mi, sebze meyve kasaları mı, ucuz çin mallarıyla dolu binlerce ürün tezgahı mı, ne ararsanız var. Üstelik (bana göre) kötü kokuyor.
- Alışveriş sevenler için, Little Italy’nin batısında, Houston Caddesi ile Canal Caddesi arasında yer alan Soho, popüler bir bölge.
- Adanın 10.bulvarını geçince, binalar arasında yeşil bir yol görülüyor. Burası The High Line. Önceden demir yolu olarak kullanılan bu yol, sonrasında yeşillendirilerek bir park haline getirilmiş. Değişik şeylere merağınız var ise, 2 km’lik bu yoldan yürüyerek, yolun sonundaki Whitney Museum of American Art yani Whitney Modern Sanat Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz.
- Adanın en güney ucuna doğru, Kadıköy’deki Boğa heykeline benzeyen bir heykel var. Adı Charging Bull. Wall Street Bull da diyorlar. Yapımı $360.000’a mal olmuş ama çok da bir esprisi yoktu. 🙋
- Ve boğadan aşağı inilince kocaman bir park görülüyor, Battery Park. Parkın kıyısında, NYC’nin bölgelerinden bir diğeri olan Staten Island ile üzerinde Özgürlük Anıtı (Statue of Liberty)’nın bulunduğu Liberty Island’a giden motorların kalktığı iskeleler var.
- Orjinali bakır rengi olan Özgürlük Anıtı, zamanla oksitlenerek yeşil rengini almış. Taçtaki 7 sivri uç, 7 okyanusu ve dünya çapında birlik, beraberlik ve özgürlüğü temsil ediyor. Gidince anlıyorsunuz ki, Holywood filmleri bizi kandırmış. Heykel aslında o kadar heybetli değil. Hatta yanına gitmek yerine uzaktan görmek daha mantıklı olabilir.
- Manhattan’da görülmesi gereken yerlerden biri de Central Park. Fakat burası o kadar büyük ki, rotada bir yere sığdıramadım. Ona başlıca bir gün ayrılmalı. Zaten adanın yukarısında yer alıyor ve neredeyse yarısını kaplıyor. İçerisinde göller, John Lennon’un, Shakespeare’in bahçeleri, Alice in Wonderland, Hans Christian Andersen heykelleri gibi çeşit çeşit görülmesi gereken yer var.
- Manhattan ile Brooklyn birbirine 3 köprü ile bağlanmış. Ben aklımda BMW şeklinde tutmuştum. 🤓 Güneyden kuzeye sırasıyla; Brooklyn, Manhattan, Williamsburg. Aynı zamanda popülarite sırası da diyebiliriz.
- Yeme içme konusuna gelecek olursak, böyle kozmopolit bir şehirde tüm dünya mutfağından lezzetleri bulmak mümkün. Fakat genel olarak porsiyonlar büyük. Zaten kendileri de büyük (en olarak), bindikleri arabalar da büyük. Büyüksün Amerika!
- Tüm bunlar dışında Amerika’ya giderken unutulmaması gereken birkaç husus var. Mağazalarda yazılan fiyatların hepsi vergi hariç fiyatlar. Yani etiket üzerinde 10 dolar görüp aldığınız ürüne kasada 12 dolar ödeyebilirsiniz. Hizmet sektöründe bahşiş zorunlu. Yani taksiye bindiğinizde taksimetrede yazan fiyatın ya da restaurantta gelen hesabın üzerine bahşiş koymayı unutmayın. Prizler buradakinden farklı, bu yüzden giderken yanınıza bir dönüştürücü alın. Alışveriş için, şehir merkezindense, biraz daha dışarıda bulunan outlet‘leri tercih edin. Woodburry Common Premium Outlet, Ross, Marshall’s, Tj Maxx gibi mağazalarda çok uygun fiyatlara marka ürünler bulabilirsiniz.
New York ile ilgili bir anımı anlattığım hikaye olan Bir Fırtına Tuttu Bizi – New York yazımı buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.
Daha fazla görüntü için aşağıdaki videolara göz atabilirsiniz. İlk olarak Rafet El Roman‘dan Macera Dolu Amerika geliyor. 🎤 Çocukluğumuzun efsane şarkılarından, es geçemedim. Hem klipte -20 küsür yıl öncesinin de olsa- Manhattan, Brooklyn Köprüsü, Central Park, evsiz insanlar gibi bahsettiğim birçok şey var. Keyifli dinlemeler ve izlemeler. ☺