Svalbard nedir? Nerededir?
Google’da arattığınızda bol bol kutup ayısı ve buzul fotoğrafı göreceğiniz 600 milyon yaşındaki Svalbard ya da diğer adıyla Spitsbergen (Sivri Dağlar), Norveç‘e bağlı, Kuzey Buz Denizi’nde, İskandinavya ile Kuzey Kutbu‘nun ortasında yer alan bir ada topluluğu. Ama sıradan bir ada takımından onu ayıran bir çok özelliği var. ❗
- Kuzey Yarım Küre’deki 90 enlemden 78.’si bu bölgeden geçiyor.
- Kutup dairesi ile arasında 12 enlemcik yani 1000 kilometrecik var.
- Bu bölgede ortalama yerleşim süresi 7 yıl. Yani insanlar kalıcı olarak buraya yerleş(e)miyorlar.
- Svalbard’ın başkenti Longyearbyen, dünyanın en kuzeyindeki başkent olma ünvanına sahip. Adını, 1906 yılında burada Arctic Coal Company adında bir kömür maden şirketi kuran Amerikalı John Longyear‘dan almıştır. Longyear Byen ; Longyear şehri anlamına gelmektedir.
- Dünyanın en kuzeyindeki ATM, üniversite, kilise ve banka da buradadır.
- Ayrıca dünyanın en temiz havasına da sahiptir.
Başlıca adaların adları: Spitsbergen, Nordaustlandet, Barents Island, Edge Island ve Prins Karls Forland.
Bölge Norveç’e bağlı olsa da, Avusturalya, Amerika, İngiltere, Çin, Rusya gibi 70 ülkenin, burada maden, balık, av vs. gibi hakları var.
Svalbard’a nasıl gidilir?
İstanbul’dan Oslo’ya oradan da merkez Longyearbyen’e uçarak ulaşım sağlanabilir. Oralara kadar gitmişken Norveç’in doğa harikası başka bir şehri olan Tromso’yu da görmek isterseniz, buradan da uçuşlar var. Oslo’dan yaklaşık 3 saat, Tromso’dan yaklaşık 2 saat sürüyor. Fakat sezon ve gün bazlı uçuşlarda değişiklikler olabiliyor. Açıkçası ulaşım çok da kolay değil.
Svalbard’a bürokratik olarak vize gerekmiyor. Fakat pratikte Norveç üzerinden gidileceği için, Schengen vizesi almak durumunda oluyorsunuz. 🤷♀️ Anakaradan uçarken Norveç‘i terk ediyorsunuz, pasaportunuza çıkış uygulanıyor. Yani İstanbul’a uçuşla aynı işlemleri görüyorsunuz. Dönüşte de tekrar İstanbul’dan gelir gibi giriş yaptırmanız gerekiyor.
Havalimanına geldikten sonra, şehir merkezine havalimanı otobüsleri ile ulaşabilirsiniz. Hemen çıkışta bekliyorlar. Gidiş dönüş alırsanız biraz indirim uyguluyorlar, ki zaten şöför de bunu size direkt söylüyor. Bir kişi gidiş dönüş 120 NOK. (yaklaşık 75 TL). Bu otobüsler tek tek tüm otellerde duruyor ve yolcuları bırakıyor.
Svalbard’da nerede kalınır?
Dünyanın en kuzeyindeki ATM, üniversite, kilise ve banka haricinde, full servis otelleri de burada yer alıyor. Meşhur oteller zinciri Radisson’un burada Radisson Blu Polar Hotel adında bir oteli var örneğin. Diğer seçenekler için, booking.com‘u ziyaret edebilirsiniz. Modern hayattan buzullarla izole olmuş bir adada, full servis otel işletmenin bedeli elbette fiyatlara da yansıyor. Fakat bence eşsiz bir deneyim için değer.
Svalbard’da neler var?
- Herşeyden önce burada tertemiz bir hava var. Alışkın olmadığımız bu kadar çok oksijen ile karşılaşınca burun kanaması ya da baş dönmesi görülebiliyor. Benim burnum zaten hassas olduğundan, ilk olarak şiddetli bir sızlama ve devamında da kanama yaşadım. Fakat ikinci gün alıştım. Bir de hava çok kuru ve sert. Bu yüzden boğazınız sürekli kuruyabilir. Bunun için sürekli sıcak şeyler içmelisiniz.
- Svalbard’da 19 Nisan – 23 Ağustos arası güneş hiç batmazken, 28 Ekim – 14 Şubat arasında ise güneş yüzünü göstermiyor. Bu döneme polar night adı veriliyor.
- Karanlık sezonun başlamasıyla beraber Kunstpause Svalbard adı ile sanatsal faaliyetlerin yapıldığı bir festival dönemi de başlıyor.
- Güneşin 8 Mart’ta yeniden yüzünü göstermesine ise Solfestuka deniliyor. Eski hastahanenin önünde toplanan halk, oyunlar oynayarak, konuşarak, konserler vererek hep beraber güneşin gelişini kutluyorlar.
- Kutuba yakın olmasından dolayı kışları oldukça sert geçiyor. Kaydedilen en düşük sıcaklık -50 °C iken en yüksek sıcaklık ise 22 °C.
- Maalesef dünya genelinde yayılan global ısınma, burada da etkisini gösteriyor. Değişen iklim koşullarında hayvanlar da yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar.
- Kutup ayılarının sayısı insanlardan daha fazla. Bu yüzden yerleşim yerlerinin dışına silahsız çıkmak yasak.
- Çok sayıda hayvan ve bitki türünün yaşadığı bölgede, kutup ayılarından sonra kutup tilkileri geliyor. Kürkleri kışın beyaz yazın ise kahverengi olan bu sevimli tilkiler aslında ayılar kadar tehlikeliler. Bunun nedeni ise taşıdıkları ölümcül bir virüs.
- Bir diğer tür, etini de tükettikleri ren geyikleri. Ada genelinde düzenli olarak çoğalıyorlar ve Ağustos-Eylül ayında insanlar tarafından avlanıyorlar. Kutup ayıları ise maalesef ren geyiklerini avlayamıyor. Çünkü yerel insanların anlattığına göre, ren geyikleri hem ayıya göre çok hızlı koşabiliyorlar hem de koşarken manevra yapabiliyorlar. Ayılar ise malum bu kadar kıvrak değiller. Kış, diğer tüm canlılar gibi ren geyikleri için de zor geçiyor. Tek besin kaynakları karların arasında bulabildikleri otlar. Yaz boyunca vücutlarında biriktirdikleri yağ ile bu otları enerji kaynağı olarak kullanıyorlar. Merkezde ve dağlarda birkaç tanesine denk geldik. Fakat yanlarına gitmedik. Çünkü bizden kaçmak için kullanacağı enerji onun için çok değerli.
- Köpeklere ayrı bir özen gösteriliyor. Hundekjøring denilen köpek kızağı yaygın olarak kullanılan bir ulaşım aracı. Her köpeğin bir adı var. Bir araya geldiklerinde oldukça ses çıkarıp hareket ettiklerinden, merkezin dışarısında farklı lokasyonlarda kurulu “farm”‘larda kalıyorlar.
- Kediler ise adada yasaklılar.
- Burada penguen yok. Penguenler Güney Kutbu’ndalar. Karıştırmayalım 🐧 (Ben gitmeden önce karıştırıyordum.)
- Araba ile gidilebilecek karayolu 45 km ile sınırlı. Ulaşım, köpek kızaklarının dışında, kar motorları ve helikopter ile, yazın ise tekneler ve kanolarla sağlanıyor.
- Adanın halkı Rus, Thai ve Norveçliler çoğunluk olmak üzere 40 milletten oluşuyor.
- Burada ölmek ve doğum yapmak yasak. Hasta olanlar, doğum yapacaklar ya da ölenler direkt Tromso’ya gönderiliyor.
- Adadaki son mezarlık, aynı zamanda dünyanın en kuzeyindeki mezarlık olan Longyearbyen Mezarlığı 70 yıl önce kapatılmış. Burada da o dönemde salgın olan İspanyol Gribi nedeniyle yaşayımını yitiren Norveçli madenciler yatıyor.
- Soğuk havadan ötürü, insan bedeninin hemen hemen hiç bozulmadan kaldığı, dünya üzerindeki nadir yerlerden biridir.
- Binaların temelleri yerin içerisinde değil. Binaların zeminleri, yerden yukarı doğru yükselen tahtalar üzerinde inşa edilmiş. Nedeni ise izolasyon.
- Dünyadaki en hızlı internet burada. Çünkü, fiber optik altyapı testleri bu bölgede yapılıyor.
- Sokakların adları yok, hepsi numaralandırılmış.
- Adada NASA‘nın SVALSAT adında 1997’de açtığı bir üssü var.
- Özellikle kışın etrafının buzullarla kaplanıp, medeniyetten isole olması nedeni ile; yaşam genel olarak pahalı. İki kişilik bir akşam yemeği ortalama 400 NOK (yaklaşık 250 TL).
- Otel, bar, restaurant gibi yerlere girişlerde ayakkabılarınızı ve (varsa) silahınızı kapıda bırakıyorsunuz. 🙀
- Havalimanından şehre gelirken yol üstünde Svalbard Global Seed Vault (Svalbard globale frøhvelv) denilen bir tohum ambarı bulunuyor. Burası 2008’de kurulmuş. İçerisinde dünyanın dört bir yanından, milyonlarca tohum örneği var. Modern bir Nuh’un Gemisi diyebiliriz kendisine. Tohumları inceleyebileceğiniz bir de online portalleri var. Türkiye’den tohum örneklerini (100 kadar) şuradan görebilirsiniz. Fotoğraflar için ise buraya bakabilirsiniz.
- 20. yüzyılın başlarında Kuzey Kutbu’nu keşfetmek için yola çıkıp, hayatını kaybeden bilim adamlarının anısına yapılan Spitsbergen Zeplin Müzesi (The North Pole Expedition Museum), şehrin merkezindeki üniversitenin arkasında yer alıyor. İçerisinde eski film görüntüleri, resimler, telgraflar, gazeteler, gemi ve uçak modelleri ve diğer ilgili eserler var. Güncel saatler ve ücretler için sitesini ziyaret edebilirsiniz.
- Buranın yakınında Svalbard Museum adında bir müze daha var.
- İçeriye doğru yürüdüğünüzde, dünyanın en kuzey kilisesi olan Svalbard Church‘ü göreceksiniz. Kilise gibi değil aslında, o kadar sade ki. Çatısında cami gibi bir minaresi var. 24 saat açık.
- Svabard’da görülmesi gereken yerlerden biri de, National Geographic’e göre dünyanın en muhteşem 10 hayalet şehrinden biri olan Pyramiden kenti. Longyearbyen’den yazın tekneler ile, kışın ise kar motorları ile ulaşılıyor. 1910’da İsveç tarafından keşfedilen kent, 1927’de Sovyetler Birliği’ne satıldı. Sovyetler burada bir kömür madeni kurdu ve 1998’de kapatılana kadar Trust Arktikugol adlı firma burayı işletti. bu tarihten sonra madenciler ve aileleri burayı terk etmeye başladılar. Şu anda bölgede Tulpan adında bir otel ve içerisinde yaz ayları (Mart-Ekim) boyunca kalan 7 kişi hariç kimse bulunmuyor. Hayalet şehir denmesinin nedeni, evlerde, okulda, binalarda herşey yerli yerinde duruyor. Sanki sahipleri birazdan gelecekmiş gibi. Gezerken insan hüzünlenmiyor değil. Bana Kıbrıs‘taki Kapalı Maraş bölgesini hatırlattı.
- Pyramiden’in bulunduğu ada olan Spitsbergen’in diğer ucunda Ny-Ålesund adında, içinde bir araştırma üssü olan yerleşim bulunuyor. Buranın sakinlerinin sayısı da sezona bağlı olarak 25-100 kişi arasında değişiyor.
- 400’e yakın nüfusu olan Barentsburg ( Rusça Баренцбург), bölgede aktif olan tek Rus köyü. Adını Hollandalı kaşif Willem Barentsz‘den almış olan köy, geçimini Arktikugol adındaki bir Rus firmasına ait kömür madenciliğinden sağlıyor. Longyearbyen’e 55 km uzaklıkta fakat aralarında herhangi bir karayolu yok. Hava koşullarına göre, botlarla, helikopterle ya da kar motorları ile ulaşım sağlanabiliyor.
- Bölgenin merkezi olan Longyearbyen’de ATV safari,yemek ve içecek gezileri, buzul gezileri, maden ziyaretleri, kayak aktiviteleri, balonla gezintiler, kuzey ışıkları gözlemleme, fotoğraf safarisinden; köpek kızağı, kar mobil ve tekne turları, çevre gezisi turlarına kadar yapılacak birçok aktivite var. Sezona göre değişiklik gösteriyorlar. Detayları sitesinden öğrenebilirsiniz.
- Bunların dışında yılın birçok ayında festivaller de düzenleniyor.
- Ve son olarak Norveç deyince elbette akla Kuzey Işıkları geliyor. Bununla ilgili detaylı bir yazıyı daha sonra paylaşıyor olacağım. 💞
- Bizi kuzey ışıklarına götüren Elin ile olan hikayemizi şuradan okuyabilirsiniz. 💞
Norveç’in başkenti Oslo Gezi Notları için: http://yoldakikus.com/gezi-notlari/avrupa/norvec/oslo-gezi-notlari/
1 comment
Your web site has exceptional content. I bookmarked the site