Oslo nedir? Nerededir?
Oslo, Norveç’in başkenti ve en büyük şehridir. Kopenhag ve Stockholm’nin ardından İskandinavya’nın dördüncü büyük şehridir. Dünyanın en pahalı şehirleri arasındadır.
Norveç, Avrupa Birliği’nde olmasına rağmen kendi para birimi olan NOK’u kullanmaktadır.
Genel olarak müzeler ve parklarla dolu, şirin bir kuzey liman kenti denilebilir.
Oslo’ya nasıl gidilir?
İstanbul’dan direkt uçuşlar var. Yaklaşık 4 saat sürüyor. Havalimanına geldiğinizde, şehir merkezine gitmek için diğer çoğu Avrupa şehrinde olduğu gibi trenler var. Bunlardan NSB olanlar, daha ucuz ve lokal trenler. Birçok yöne hat var. Üzerinde NSB yazılı otomatlardan kredi kartı ya da nakit ödeme ile biletlerinizi alabiliyorsunuz. Bir de ekspress olan tren var ki hiç durmadan direkt merkeze gidiyor. Fiyatı daha pahalı. Ama zaman olarak diğerinden 15 dakika filan erken gidiyor.
Oslo’da nerede kalınır?
Oslo, dünyanın en pahalı şehirlerinden biri. Bu yüzden otel fiyatları da biraz yüksek olabilir. Ama biz CityBox adında şirin bir otelde kaldık. Dilerseniz sitesinden inceleyebilirsiniz. Hem merkeze ve tren istasyonuna yakın hem de çok sade ve uygun fiyatlı bir otel. Diğer seçenekler için booking.com‘a bakabilirsiniz.
Oslo’da neler var?
- Merkez tren istasyonunda indikten sonra hemen karşınızda uzayıp giden trafiğe kapalı bir cadde göreceksiniz. Burası Oslo’nun İstiklal Caddesi; Karl Johans Gate. Üzerinde bir sürü mağaza ve cafe’nin yanı sıra Parlemento Binası, Oslo Katedrali ve Ulusal Tiyatro gibi birçok önemli bina yer alıyor.
- Caddenin diğer ucu Slottsplassen denilen meydana çıkıyor ve burada da kraliyet sarayı olan Royal Palace bulunuyor.
- Yeni yıl zamanı bu meydana yakın başka bir meydan olan Spikersuppa‘da, Avrupa’nın diğer yerlerinde de olduğu gibi Noel Market’ler kuruluyor. Biz geçen sene Fransa‘da bir kasaba olan Colmar’dakine gitmiştik, dilerseniz şuradan detaylarını okuyabilirsiniz.
- Eğer hayranı iseniz, Oslo Hard Rock Cafe de hemen Spikersuppa’nın karşısında kalıyor.🎸
- Merkez tren istasyonundan kalkan trenler ile ulaşabileceğiniz Frogner Park’ın içerisinde bulunan Vigelandsanlegget, Vigeland Park denilen yer, dünyanın en büyük heykel parkı. İçerisinde Norveçli ünlü heykeltıraş Gustav Vigeland tarafından yapılan 200’e yakın heykel bulunmakta. Detaylı bilgiyi sitelerinden öğrenebilirsiniz.
- Yine tren istasyonundan aşağı doğru yürüyerek 10 dakikada limana ulaşabilirsiniz.
- Limanın girişinde sizi Amerika Birleşik Devleri’nin eski başkanı Franklin D. Roosevelt heykeli karşılıyor. Neden diye araştırınca görüyoruz ki; kendisi görevde iken, kraliçe ve ailesinin Almanlar tarafından işgalde olan başkentten Amerika’ya kaçmasına yardımcı olmuş.
- Roosevelt heykelinin sağından, denizi solunuza alıp yürüdüğünde, Nobel ödüllerinin verildiği Nobels Fredssenter (Nobel Peace Center) yani Nobel Barış Merkezi‘ne varıyorsunuz. Giriş ücretli ve sezona göre açılış saatleri değişiyor. Detaylı bilgiyi websitelerinden öğrenebilirsiniz.
- Heykelin solunda ise, denizin kıyısına yerleşmiş bir orta çağ kalesi görünüyor. Akershus Festning, yani Akershus Kalesi, İstanbul’daki Rumeli Hisarı gibi, kenti olağan saldırılardan korumak amacı ile inşa edilmiş. Aynı zamanda kraliyet üyelerinin kaldığı yer ve suçlular için mahpushane olarak da kullanılmış. Açılış saatleri ve ücretleri için sitelerine bakabilirsiniz.
- Limandan etraftaki adacıklara ve hatta Kopenhag‘a gemiler kalkıyor.
- Bu gemilerin bir durağı da Kon Tiki Museum. Burası, tarihteki en ünlü kaşiflerden biri olan Norveçli Thor Heyerdahl‘ın, pasifik okyanusunu geçerken kullandığı ve İnka tanrısı Kon-Tiki’den esinlenerek ismini verdiği salın sergilendiği bir müze. Biletler ve detaylı bilgi için sitelerini ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca hikayeyi konu alan aynı isimde bir de film var, izlemek isterseniz: Kon Tiki (2012).
- Bu müzenin hemen yanında bir de Norveç Deniz Müzesi bulunuyor. Ayrıca Norveç’in ilk yerlileri olarak bilinen Viking‘lere ait gemilerin ve eşyaların sergilendiği müze olan Vikingskipshuset, Viking Ship Museum da buraya yürüme mesafesinde. Gitmişken ziyaret edebilirsiniz. Detaylı bilgi için şuraya bakabilirsiniz.
- Bu üç müze ve daha fazlasına, limandan kalkan motorlara binip, Bygdøynes iskelesinde inip uluşabilirsiniz.
- Kentteki onlarca nehirden biri olan Akerselva‘yı tren istasyonundan itibaren takip ederek yürüdüğünüzde, Grünerløkka denilen şirin, hippi bir mahalleye geliyorsunuz. Buranın duvarları rengarenk mural çalışmaları ile süslü. Etrafta pek şirin cafelerin yanı sıra, bir ucu Oslo Mimarlık ve Tasarım Okulu diğer ucu Güzel Sanatlar Fakültesi’ne çıkan Küba Park adında geniş bir park bulunuyor.
- Buradaki ünlü sokaklardan biri olan Ingens Gate’in ortasında dev bir avize asılı ve duvarları rengrarenk boyalı. Sayfanın başındaki fotoğraf ile alttaki fotoğraf sokağın girişinden.
- Yine bu bölgede, Oslo’nun ve hatta dünyanın en ünlü kahvecilerinden biri olan Tim Wendelboe‘nün dükkanı bulunuyor. Kendisi World Cup Tasting Champion 2005, World Barista Champion 2004 gibi birçok ödülün sahibi. Bu mütevazi dükkanda baristalar yetiştiriliyor ve kahve makineleri, fincanları, ekipmanlar ile kahve satışı yapılıyor. Yerini bulmakta zorlanabilirsiniz, zira koca koca tabelaları ya da abartılı süslemeleri filan yok.
- Burada minik kartpostallar da satılıyor. Doldurup, çalışanlara verdiğinizde ücretsiz olarak alıcıya gönderiyorlar. 😍
- Norveç, kahvesi dışında, bilindiği üzere balıkları ve özellikle somonu ine meşhur. Gitmişken mutlaka denemeyi unutmayın.
Not: Bu yazıyı Oslo’daki Buket’ciğime ithaf ediyorum. 💐